Şehzade Korkut Camii, Kaleiçi’nde Kılınçarslan Mahallesi’nde yer almaktadır. Geçmişi M.S. 2. yüzyıla kadar uzanan yapı, bu dönemde bir Roma tapınağı olarak inşa edilmiş, Bizanslılar Dönemi’nde, M.S. 5 veya 6. yüzyılda, tapınağın mimari parçaları yardımıyla kiliseye dönüştürülmüştür. Meryem Ana’ya adanan bir Panaghia Kilisesi olan yapı, M.S. 7. yüzyılda gerçekleşen Arap akınları ile tahrip edilmiştir. Selçuklular Dönemi’nde, fetih sembolü olarak camiye çevrilen ve asıl minaresi eklenen yapı, 1361 yılında Kıbrıs Kralı’nın Antalya işgali sırasında yeniden kilise olmuştur. Osmanlılar Dönemi’nde, II. Yıldırım Bayezid’in oğlu Şehzade Korkut tarafından tekrar camiye dönüştürülen eser, yörenin tek şehzade camisi olması bakımından, ayrıca önem taşımaktadır.
Yüzyıllarca ibadete açık olan cami, 1896 yılında geçirdiği yangın nedeniyle zarar görmüş ve kullanılamaz duruma gelmiştir. Cami, yangında, minaresinin ahşap olan külahı tahrip olduğu için halk arasında o tarihten sonra ‘Kesik Minare’ olarak adlandırılmaya başlanmış ve tarihi bir sembol olmuştur.
Dönem dönem onarım çalışmaları yapılan Şehzade Korkut Camii, 1974 senesinde ciddi bir restorasyon geçirmiştir. 2017 yılında ise caminin yeniden ibadete açılması için çalışmalar başlamıştır. 2019 yılında, caminin minaresine ahşap külah takılmıştır. Tarihi izleri korunarak restorasyon süreci tamamlanan cami, 10 Ocak 2022’de kılınan ilk namazla birlikte, 126 yıl aradan sonra yeniden ibadete açılmıştır.
Avlusunda bir açık hava müzesi bulunan Şehzade Korkut Camii, Antik Çağ, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar Dönemi’ni yansıtan, eşine ender rastlanan zenginlikler barındıran bir yapı olarak, Antalya’nın en değerli simgeleri arasında yer almaktadır.