Kumluca ilçesine bağlı Sarıcasu Köyü yakınında, çamlarla örtülü bir tepenin üzerinde yer alan Rhodiapolis Antik Kenti, Rhodiapolis isminden dolayı, Rodosluların kurduğu bir şehir olarak kabul edilmektedir. Halk arasında Eskihisar olarak da adlandırılır. Kent, yakınlarında bulunan Phaselis, Olympos, Gagai, Korydalla Antik Kentleri gibi Likya Birliği üyesidir.
M.Ö. 8. yüzyılda kurulan kent, 1892’de ilk kez Avusturyalı arkeologlar tarafından keşfedilmiştir. Kentte bilinen en erken kalıntılar, Klasik Çağ’a ait kaya mezarlarıdır. Kentin en çok dikkat çeken özelliği ise, küçük taşlardan harçlı veya harçsız olarak inşa edilen ve halen ayakta olan değişik ölçülerdeki evlerdir.
Edinilen bilgilere göre Rhodiapolis Antik Kenti’nin en ünlü insanı Opramoas’tır. Oldukça zengin olan bu kişi, devlet katında verdiği hizmetleri, kent için yaptığı çalışmaları, cömertliği ve yardımseverliği sayesinde birçok kez onur belgesi almaya hak kazanmıştır. Tiyatronun güneybatısındaki sahne binasının arkasında, Opramoas’a verilen tüm onurlandırmaların, kendi şehrine ve başka şehirlere yaptığı hayır işlerinin, mektup ve belgelerinin sıralandığı, duvarları kitabelerle dolu olan anıt mezar yer alır. Anıtın duvarlarındaki yazıt, Anadolu’nun en uzun yazıtı olma özelliğini taşımaktadır.
Rhodiapolis Antik Kenti’nde, 2006 yılında başlayan kazılar sayesinde, birçok önemli eser, gün yüzüne çıkarılmıştır. Yapılan arkeolojik çalışmalar sırasında, tiyatro, agora, hamam, ana cadde ve stoa ile kamusal alanda yer alan, içerisinde kütüphane ve tapınak bulunan Asklepeion ortaya çıkarılmıştır. Kazılar neticesinde, ana cadde ve Asklepeion önündeki portik açılmış, kütüphane ve tapınak, kısmi onarım geçirmiştir. Antik kentin restore edilen 1500 kişi kapasiteli Helenistik tiyatrosu, 22 Haziran 2011 yılında, devlet, özel sektör ve sivil toplumun iş birliğinde gerçekleştirilen bir organizasyonda verilen konserle, bin yılı aşkın bir zaman sonrasında, ilk kez müzikle buluşmuştur.