Patara Antik Kenti, Fethiye- Kalkan arasındaki Xanthos Vadisi'nin güneybatı ucunda, Gelemiş Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. M.Ö. 13. yüzyıldaki Hitit metinlerinde adı ‘Patar’ olarak geçen şehre ait buluntular arasında, Tepecik'in doğu yamacı eteklerinde ortaya çıkarılan, Demir Çağı öncesine ait taş balta, kentin tarihinin çok eski çağlara öncesine dayandığını kanıtlamaktadır.
Xanthos Vadisi’nin denize açılan tek yeri olması nedeniyle, tarih boyunca daima önemli olan Patara, Likya Birliği’nin başkentliğini de üstlenmiştir. M.S. 43 yılında Roma eyaleti olan kent, M.S. 74 yılında Pamfilya ile birleşir ancak başkent olmayı sürdürür. Anadolu’dan Roma’ya giden tahılların depolandığı ve sevk edildiği bir liman görevi gören Patara, Noel Baba olarak bilinen St. Nikolaos’un doğum yeri olması nedeniyle, Hristiyanlar için önemli bir dini merkez sayılmıştır. Uzun yıllar boyunca itibarını koruyan kent, 400 metre genişliğinde ve 1600 metre derinliğindeki Patara Limanı’nın kumla dolmaya başlaması ve teknelerin yanaşırken zorlanmaları nedeniyle zamanla önemini yitirir. Rüzgarın savurduğu kumlar da zamanla limanı doldurarak kenti büyük ölçüde örter. Günümüzde kentte görülen kalıntıların bir bölümü, kumlar altından, iyi korunmuş şekilde ortaya çıkarılmıştır.
1988 yılından beri kazıları sürdürülen Patara Antik Kenti’ne, ihtişamlı Roma Zafer Takı'ndan girilmektedir. Yazıtlardan bu takın, M.S. 100 yıllarında, bölge valisi adına inşa edildiği anlaşılmaktadır. Takın batısında, Likya tipi lahitlerin bulunduğu nekropolis alanı uzanır. Kentin güney ucunda, şehrin genel görünümünün en iyi seyredildiği yer olan Kurşunlu Tepe’ye yaslanmış 6000 kişilik tiyatro, Helenistik ve Roma Dönemi mimarisinden izler taşır. Kurşunlu Tepe’den, Vespasian Hamamı, Korinth Tapınağı, ana cadde, liman ve tahıl ambarı gibi diğer kalıntılar çok rahatlıkla izlenebilir. Tiyatronun kuzeyinde, Patara’nın başkent olarak toplantılara ev sahipliği yaptığı dünyanın en eski demokratik meclis binası yer alır. Kente yaklaşık 20 km. mesafedeki bir kayalıktan su getiren su yolları da en çok dikkat çeken kalıntılardandır. ‘Delik Kemer’ olarak adlandırılan bölüm ise bu su yollarının en anıtsal kısmıdır. Görkemli Patara, aynı zamanda dünyanın ayakta kalmış en eski antik çağ deniz fenerine sahiptir. Yaklaşık 5 katlı bir apartman yüksekliğindeki fenerin, büyük kısmı ayaktadır.
Likya Yolu güzergahına yakın bir konumda bulunan bu eşsiz kentte, asırlar öncesine uzanan tarihi bir yolculuğa çıktıktan sonra, dünyanın en güzel plajlarından biri olan yaklaşık 18 km. uzunluktaki Patara Plajı’nı keşfedebilirsiniz. Çölleri aratmayan kum tepelerinin yarattığı harikulade manzaralara tanık olacağınız sahil, Caretta Caretta’ların milyonlarca yıldır yumurta bırakıp yavruladıkları ender bölgelerden biridir.