Antalya’nın Serik ilçesine yaklaşık 9 km. uzaklıkta bulunan Aspendos Antik Kenti, M.Ö. 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuştur. Kent, Köprüçay Irmağı yakınlarındaki tepenin düzlüklerine yayılmıştır.
Bölgede, kendi adına madeni para bastıran ilk şehirlerden biri olan kent, gelişimini yakınındaki ırmağa ve bereketli topraklara sahip olmasına borçludur. M.Ö. 5. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Pers hakimiyetinde kalan kentin en ihtişamlı çağı, ünlü tiyatrosunun ve su yollarının inşa edildiği Roma İmparatorluk Dönemi’dir. Kent, Bizans ve Selçuklu Dönemleri’nde de varlığını sürdürmüştür.
Antik kentte en göze çarpan yapı, tanrılara ve dönemin imparatorlarına ithaf edilen, ziyaretçilerine Roma Devri’nin altın çağlarını, zenginliğini ve ihtişamını hissettiren tiyatrodur. Yaklaşık 12.000 kişilik kapasitesi ile küçük bir tepenin yamacına konumlanan antik tiyatro, tüm Akdeniz dünyasında sahnesiyle birlikte çok sağlam bir şekilde korunmuş yapılardan biri olarak günümüze kadar gelmesiyle ünlüdür.
Tiyatronun yanında, şehrin diğer önemli kalıntıları olan 15 km. uzunluğunda kemerli suyolları bulunur. Yaklaşık 1 km. uzunluğundaki kuzey-güney konumlu kemerli köprünün her iki ucunda, 30 metre yükseklikte su basınç kuleleri mevcuttur. Kentin suyu, tepede yer yer görülebilen ana kayaya oyulmuş armut şekilli sarnıçlarda toplanmaktadır. Bu eşsiz suyolu sistemi, antik suyollarının günümüze dek korunan en nadide örneklerinden biridir.
Tiyatronun yaslandığı, yer yer sur duvarları ile çevrili tepenin üzerinde, bazilika, agora, meclis binası, anıtsal çeşme, anıtsal tak, cadde ve Helenistik tapınak, görülmesi gereken diğer önemli kalıntılardır.
Günümüzde çeşitli konserlere ve festivallere ev sahipliği yapan heybetli tiyatrosunun yanı sıra farklı etkinliklerin de düzenlendiği Aspendos Antik Kenti, tarihin görkemli tanığı olarak sizi beklemektedir.