Arykanda Antik Kenti, Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Arif Köyü sınırları içerisinde, Finike’ye yaklaşık 30 km. uzaklıkta yer alır. Kent, Şahinkaya diye adlandırılan sarp ve yalçın kayanın dibinden başlayarak, güneye doğru devam eden bir arazi üzerinde konumlanmaktadır.
Likya dilinde ‘Ary-ka-wanda’, ‘Yüksek Kayalığın Yanındaki Yer’ anlamına gelen kentin filolojik açıdan yerli Anadolu dilini yansıtan adı, bölgenin en eski şehirlerinden biri olduğunu ifade etmektedir.
1838 yılında keşfedilen Arykanda Antik Kenti’nde, en erken tarihli mimari veriler, M.Ö. IV. yüzyılın sonu ile 3. yüzyıl başına tarihlenen kaya mezarlarıdır. Önce Pers egemenliğine giren kent, Büyük İskender zamanında özgürlüğüne kavuşmuştur. Onun ölümünden sonra, farklı devletlerin hakimiyetleri altında yaşayan kent, M.Ö. 2. yüzyılda, Likya Birliği’nin üyesi olmuş ve kendi adına sikke bastırmıştır. Önemli ticaret yollarının üzerinde bulunması ve verimli su kaynakları sayesinde, Roma Dönemi’nde, güvenli bir konaklama yeri olarak görülmüş ve en parlak devrini, M.S. 2. ve 3. yüzyıllarda yaşamıştır. M.S. 435 yılında, İmparator II. Theodosios dönemindeki büyük yangına kadar iskân gören kent, geçirdiği depremler sonrasında giderek fakirleşmeye başlamış ve M.S. 8. yüzyılda, eski görkemini yitirmiştir.
Yapıların planlaması ile son derece başarılı bir mimarlık örneği sergileyen Arykanda Antik Kenti’nde, teraslar şeklinde düzenli bir yerleşim görülmektedir. Kentin zirve noktasında yer alan yapı, Şahinkaya’nın güneybatı eteğindeki gözetleme kulesidir. Kulenin güneyindeki akropolün, kentin ilk yerleşim yeri olduğu sanılmaktadır. Bu alanın doğusunda Bouleuterion ve güneş tanrısı Helios adına inşa edilen tapınak bulunur. Gözetleme kulesinden sonra en üst seviyedeki diğer yapı stadiondur. Stadion’un bir altındaki terasta, küçük fakat çok iyi korunmuş olan tiyatro mevcuttur. En alttaki terasta, odeon bulunur. Odeon’un arkasındaki iki kapı, rampalı bir yola açılır ve böylelikle, batı caddesi ve agoranın kenarını sınırlayan merdivenli cadde ile bağlantı sağlanır. Şehrin güneydoğusunda, gymnasium ile hamam yan yana yer alır. ‘Doğu Nekropolü’ olarak adlandırılan mezar alanı, birçoğu günümüze kadar gelmiş anıt mezarlarla dikkat çeker. Erken Bizans Dönemi’nde, mezarların arasına bir kilise yapılmıştır. Şehrin su ihtiyacı ise, sarp kayaların yüzeylerine oyulmuş dört ayrı seviyedeki kanal ile giderilmiştir. Kentte, bir bölümü ana caddelerin altından geçen su kanalları, büyük bir mühendislik zekasını ortaya koyan ince işçilik eseridir.
Beydağları’nın yamaçlarına saklanan gizemli Arykanda Antik Kenti, ziyaretçilerini, geçmiş çağlarla buluşturan bir açık hava müzesi görünümündedir.