Antalya’nın Demre ilçesine 5 km. mesafede bulunan Andriake Antik Kenti, antik dönemde, Phaselis ve Patara gibi Likya’nın en önemli limanlarından biri olmuştur ve ayrı bir kent olmaktan ziyade, Myra Antik Kenti’nin limanı ve onun oluşturduğu bir yerleşim yeri olarak bilinir.
Bulunduğu koyun her iki yakasında yerleşim görülen kentin kalıntıları, çoğunlukla limanın güneyindeki tepenin eteğine yayılmıştır. Demre yönünden gelindiğinde ilk karşılaşılan yapı, Andriake’ye tatlı su getiren su kemeridir. Kemerli girişi ve nişli duvarları ile tipik bir Roma Dönemi eseri olan Nymphaion, kentin doğusunda yer alır.
Andriake Antik Kenti’nin en önemli kalıntısı ise, Akdeniz sahillerinde yalnızca iki benzeri bulunan, Roma İmparatoru Hadrianus Dönemi’ne ait, yaklaşık 2310 metrekare genişliğinde dikdörtgen planlı ve sekiz odadan oluşan tahıl ambarıdır (Granarium). Ambarın giriş kapısının yanında, Hadrianus ve eşi Sabina’ya ait aynı büyüklükte iki büst bulunur. Tahıl ambarı ile liman arasındaki alanda liman caddesi, caddenin önünde de üstleri yarıya kadar açık şekilde gemi barınakları mevcuttur. Limanın kuzey kısmında çoğunlukla Likya tipi lahitlerin bulunduğu ve iki Bizans Dönemi kilisesinin kalıntılarına rastlanan nekropol yer alır.
Kentin en büyük yapısı sayılan agora, güneyi hariç üç tarafı dükkanlarla çevrilidir ve ortasında sarnıç vardır. Agora’nın önündeki yükseltide, ev kalıntılarına rastlanır.
Günümüzde, Andriake Antik Kenti’nin düzenlenen ve kazıların devam ettiği bölümünün içinde ‘Likya Uygarlıkları Müzesi’ yer almaktadır.
Antalya’nın tarihsel zenginlikleri hakkında daha detaylı bilgiler almak ve farklı bir deneyim yaşamak için Andriake Antik Kenti ve Likya Uygarlıkları Müzesi’ni ziyaret ederek, antik kentin büyülü atmosferinde kaybolabilirsiniz.