Antalya’nın Akseki ilçesine 14 km. mesafede yer alan Çimi Yaylası, coğrafi özellikleri bakımından birçok yaylaya göre, farklı bir profil çiziyor.
1.450 metre rakımlı yayla, çetin doğası ve çevresini saran çorak görünümlü, ıssız, bir o kadar da görkemli dağlarıyla, ziyaretçilerinde çok özel hisler uyandırıyor. Çimi Yaylası, anavatanı Akseki olarak bilinen kardelen çiçeklerine ev sahipliği yapıyor. Kışın karlı günlerinde açarak, cesaret ve dayanıklılığı temsil eden bu zarif çiçekler, yaylaya bambaşka bir görsellik katıyor.
Şehrin gürültüsünden uzaklaşarak, sakin bir ortamda kendisiyle baş başa kalmak isteyenlerin sessizlik ve huzur bulacağı Çimi Yaylası, günübirlik yürüyüşler kadar kamp yapmak için de çok uygun bir bölge. Dinginliğin ortasında gün doğumunu ve gün batımını izlerken, göğün değişen renklerine tanık olmak, geceleri kapkaranlık gökyüzüne bakarak, şehirde fark edilmeyen ışıl ışıl yıldızları seyretmek, doğayla özgürce bağ kurmanın mükemmel bir yolu oluyor.
Yaylada, geleneksel olarak, örf ve adetlerin kuşaktan kuşağa aktarılması, bölge halkının kaynaştırılması, yöresel kültürün ve bölgenin coğrafi zenginliklerinin daha geniş kitlelere tanıtılması amacıyla, Çimi Yaylası Şenlikleri düzenleniyor. Şenlikler her yıl, yüzlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Çimi Yaylası, balı ve peyniri ile de çok ünlü. Binlerce arı kovanı bulunan yaylada, organik bal üretimi yapılıyor. Koloni içerisinde belli bir adede ulaşan arılar, yaylaya çıkarılarak, tertemiz dağ havasında birkaç ay geçiriyor. İklim koşullarına göre değişmekle birlikte, genellikle ağustos ayının ortasında ballar hasat ediliyor ve arılar, Akseki’nin sıcak bölgelerine geri götürülüyor.
Yaylacılar ise yaz aylarında doğal ortamlarında beslenen hayvanlarının sütlerinden yaptıkları peynirleri, sıcaklığı eksi on dereceye kadar düşen ve soğuk hava deposu görevi gören, kar obruklarında saklıyor. Bu koruma işlemi peynirlere, yöreye özgü apayrı bir lezzet katıyor.