1919 yılında keşfedilen, Türkiye’nin en büyük giriş ve galerisine sahip Kocain Mağarası, Döşemealtı ilçesine bağlı Ahırtaş Mahallesi’nde yer alıyor.
Anıtsal doğal oluşumları sayesinde tabiat tarihini; tarih öncesi buluntuları ve okunabilen yazıtlarıyla, Antalya ve çevresinin tarihsel geçmişini ve arkeolojisini yansıtan mağara, devasa sarkıt ve dikitleri ile tam bir doğa harikası.
1990 yılında 1. derece Arkeolojik Doğal Sit Alanı ilan edilen mağaranın, Prehistorik Dönem’den Bizans Dönemi’ne kadar, bölge arkeolojisine ışık tutan bir tarihsel geçmişi bulunuyor. Okunabilir yazıtlarından, Erken Hristiyanlık Dönemi’nde, dini amaçlarla kullanıldığı anlaşılıyor. Keşfedildiği tarihlerde okunabilen 29 yazıttan bir kısmı, günümüzde okunamayacak durumda.
Kendine özgü birçok özelliği barındıran mağaranın uzunluğu 633 metre. Yaklaşık 20 metre yüksekliğinde ve 75 metre genişliğindeki, bir uçağın geçebileceği boyuttaki giriş ağzıyla, Türkiye'nin en geniş mağara girişi olma özelliğini taşıyor. Derinlere indikçe bu genişlik, 100 metreye kadar varıyor. İlk 400 metreye kadar gün ışığı alabilen mağaranın tavan yüksekliği, yer yer 80 metreye ulaşıyor. İki büyük salondan oluşan mağaranın 125 metre içerisinde, dört bölmeli sarnıç yer alıyor.
Tavanından belli aralıklarla damlayan sular nedeniyle zemini oldukça kaygan olan mağarayı gezerken, uygun ayakkabı seçilmesi özellikle tavsiye ediliyor.
Mağaranın içerisindeki büyüleyici sarkıt ve dikitler, bazı yerlerde birbirleriyle kaynaşmış halde görülüyor. Gizemli ve kasvetli atmosferi, görenleri soluksuz bırakacak nitelikteki çarpıcı doğal oluşumları ile mağara, doğanın eşsiz mucizelerine tanıklık edilmesini sağlıyor.