Antalya Körfezi’nin çevresini bir yay gibi çizerek şehre kuşbakışı bakan Toroslar, iki bin kilometrelik bir dağ zinciri. Ülkemizin en önemli ormanlık alanlarından birini oluşturan Toroslar, içlerinde Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına paralel şekilde, Teke Yarımadası’ndan Suriye’ye, hatta iç kesimlere de uzayarak Irak sınırına varan birçok sıradağı da barındırıyor.
Batı Toroslar ise Teke Yarımadası’ndan başlayarak Antalya Körfezi'nin çevresinde bir yay çiziyor. Doğuda Taşeli Platosu ve Göksu Nehri ile Orta Toroslar’dan ayrılıyor.
En yüksek zirvesi, Elmalı ilçesinde bulunan 3086 metre yüksekliğindeki Kızlar Sivrisi olan Batı Toroslar’ın en bilinen dağları ise Akdağlar, Bey Dağları, Katrancık Dağı, Dedegöl Dağı, Sultan Dağları ve Geyik Dağları. Baştanbaşa kalker tabakalarıyla kaplı dağlarda, karstik şekiller oldukça yaygın. Dağ sıralarının arasında, birçok vadi, göl, yer altı su kaynakları, plato, ova ve yaylalar bulunuyor.
Bitki türleri bakımından son derece geniş bir yelpaze sunan Toros Dağları’nda, meşe, sandal, böğürtlen, çınar, yabani zeytin, kızılçam, karaçam, kızılcık, defne, ardıç, kayın, sedir, köknar gibi ağaçlara, kardelen, gelincik, nergis, lavanta, yabani siklamen, papatya gibi çiçeklere rastlanıyor.
Hayvan türü çeşitliliği ile de büyük bir zenginlik taşıyan Toros Dağları, yaban keçisi, karaca, alageyik, geyik, vaşak, yaban domuzu, tilki, kurt, çakal, tavşan, sansar gibi canlıların yanı sıra, kartal, doğan, sığırcık, keklik, üveyik, çulluk gibi kuş türlerinin yuvası.
Doğal ve coğrafi güzelliklerinin yanı sıra birçok tarihi değeri de barındıran Toros Dağları, Antalya panoramasına bambaşka bir nitelik katan görsellikleriyle, kent kimliğinin vazgeçilmez unsurlarından biri oluyor.