Batı Antalya’nın en yüksek tepesi Kızlar Sivrisi’nden sonra, ikinci yüksek tepe olan Akdağ, Kaş’a bağlı Gömbe Yaylası üzerinde, 3024 metre yükseklikte yer alıyor.
Uzun kayalıklı sırtların zirvede birleştiği bir dağ olan Akdağ’da, karstik oluşumlar yaygın. Dağın üzerinde, buzul vadileri, morenler ve hörgüç kayalar bulunuyor. Beydağları’nın bir uzantısı olan, Kaş ve Fethiye arasında heybetle yükselen Akdağ, uzaklardan bakıldığında ulaşılmaz gibi görünse de eteklerindeki bereketli yeşil alanları ve coğrafi zenginlikleriyle, yaylacıların konaklama yeri olma özelliği taşıyor. Yaylalar, yaz aylarında ilçe sakinlerinin sıcaklardan kaçarak nefes alma yeri olurken, tertemiz dağ havası, yemyeşil doğası ve sayısız güzellikleriyle, etkileyici manzaralar sunuyor. Özellikle 1200 metre yükseklikteki eteklerine kurulu, elması, armudu ve sedir ağaçlarıyla ünlü Gömbe Yaylası’na, her yıl yerli ilçe sakinlerinin yanı sıra doğa severler ve fotoğraf tutkunları da akın ediyor.
Su kaynakları bakımından oldukça verimli olan Akdağ, zengin gölleriyle de dikkat çekiyor. Kartal, Yeşilgöl, Büyük Karagöl, Sarı Göl, Küçük Karagöl, İkizgöller, Bucak Gölü gibi göllerle birlikte, birçok adsız gölün olduğu irili ufaklı gölleriyle Akdağ, ‘Göller Diyarı’ olarak nitelendiriliyor. Göllerin bir kısmının suyu yaz aylarının sonlarında azalsa da Yeşilgöl ve Büyük Karagöl gibi birkaçında, bolca su bulmak mümkün.
Akdağ, saklı bir güzelliği daha barındırıyor. Akdağ’ın doruklarına yakın bir kaynaktan, gökyüzüne doğru fışkırarak şelaleye dönüştüğü için Uçarsu olarak adlandırılan şelale, kayaların arasından süzüle süzüle akarken, görenleri kendisine hayran bırakıyor.