Antalya şehir merkezi denilince ilk akla gelen yerlerden Karaalioğlu Parkı, tüm görkemiyle Beydağları’nı ve Antalya Körfezi’ni ayaklar altına seriyor.
Parkın yapımına, 1941 yılında dönemin valisi Haşim İşcan zamanında başlanmıştır. Park, üç yıl süren çalışmalar sonrasında İnönü Parkı adıyla açılmış, yıllar içerisinde parkın kurulu olduğu arsa sahiplerinden biri olan Karaalioğlu’ndan dolayı da bu adı almıştır. Halk arasında çoğunlukla Bülent Ecevit’e ithafen, Karaoğlan Parkı olarak da bilinir.
Karaalioğlu Parkı’nın ana planı, Perge Antik Kenti örnek alınarak düzenlenmiştir. İçinde, denize doğu – batı yönünde, birbirine paralel üç cadde bulunur. Bu caddeler deniz kıyısındaki üç seyir terasıyla sonlanır. Miradorlardan, büyüleyici Antalya manzarasıyla birlikte, gün doğumu ve gün batımlarını izlemek, eşsiz bir deneyimdir.
Falezlerin üzerinde konumlanan Karaalioğlu Parkı, 140 bin metrekarelik bir alanda kurulmuştur. Antalya florasını yansıtan çiçek, ağaç ve bitki türleriyle kaplı parkın içerisinde, 54 farklı kuş türü yaşamaktadır. Nesli koruma altında olan ‘Yeşil Papağanlar’, başta olmak üzere, Çalı Bülbülü, Arı Kuşu, İshak Kuşu, Küçük Kumru gibi türlere rastlamak mümkündür.
1970’li yılların sonlarında özel heykel çalışmalarıyla süslenen park, kent sakinlerine keyifli anlar yaşatmaktadır. Dilerseniz sabah ve akşam sporunuzu parkta yapabilirsiniz. Yiyecek ve içeceğinizi alarak ağaçların altındaki piknik masalarında hoşça vakit geçirebilir veya banklarda oturarak güzel manzara eşliğinde dinlenebilirsiniz. Parkın içerisinde yer alan çay bahçelerinde, güne keyifli bir mola verebilirsiniz. Seyir teraslarından Konyaaltı Plajı’nı, falezleri izleyebilir, parkın devamından Hıdırlık Kulesi’ne doğru yol alarak Kaleiçi Sokakları’nı keşfe çıkabilirsiniz.
Konumu sayesinde Antalya’nın birçok nefes kesici güzelliğini aynı anda deneyimleme imkanı sunan Karaalioğlu Parkı, ulaşım kolaylığı, eşsiz doğası, yeşillikler arasındaki ferah yürüyüş alanları ile Antalyalıların nefes aldığı, şehrin içerisinde şehirden uzakta bir kaçış noktasıdır.