Fransızca kökenli falaise kelimesinden dilimize geçen Falez terimi, dik kayalıklı sahil anlamına geliyor. Dilimizde yalı yar olarak da adlandırılan falez, dalgaların sahile çarparak, zaman içerisinde buraları aşındırması sonucunda oluşan dikikler olarak tanımlanıyor. Dalganın çarptığı kıyı bölgesindeki tabakalar veya oyuklar, dalganın gücüne bağlı olarak büyüdükçe, üzerlerindeki kayalar düşüyor ve kara parçası içeri doğru hareket ediyor. Bunun sonucunda da falezler oluşuyor. Görünür kalınlığı 150 metreyi geçen, oluşumları 64 milyon yıl önceye dayanan Antalya Falezleri, Türkiye’nin en önemli falez örneklerinden sayılıyor.
Şehir merkezinin iki büyük plajı olan doğudaki Lara ve batıdaki Konyaaltı arasında, yaklaşık 13 km. uzunluğundaki Falezler, kent kimliğinin en vazgeçilmez unsurlarından biri olarak, etkileyici görünümleriyle Antalya’ya ayrı bir çekicilik ve güzellik katıyor. Kuşlardan yarasalara kadar, birçok canlının yaşam alanı olan, zengin bir biyoçeşitliliğe sahip falez oluşumları, 14 metreden 25 metre derinliğe kadar iniyor.
Kaleiçi Yat Limanı’ndan kalkan tur tekneleriyle, deniz üzerinden daha yakından izlenebilen bu muazzam ve enteresan oluşumlar, yerli halk ve Antalya’yı ziyaret edenler için, adeta görsel bir şölen sunuyor.
Falezlerin kalbinde yer alan plajlar ise, kent sakinlerine ve turistlere, şehrin merkezinde denize girme imkanı veriyor. Yalçın kayalıkların arasında, akvaryumu andıran masmavi berrak sularda, görkemli Beydağları’na karşı yüzmek, Akdeniz’in eşsiz güzelliğini yaşamanın ayrıcalıklı bir yolu oluyor.