Elmalı

Elmalı’da, tarihi ve kültürel dokusu ile dikkat çeken eserler, eşsiz tabiat harikaları, yöresel lezzetler ve geleneksel festivaller sizleri bekliyor.

Antalya şehir merkezine yaklaşık 114 km. uzaklıkta bulunan Elmalı, yüksekliği 2.503 metreye ulaşan Elmalı Dağı’nın güney eteklerinde kuruludur. İlçe, kuzeyinde Korkuteli, güneyinde Kaş ve Finike, doğusunda Kumluca, batısında ise Muğla ili ile komşudur.

Eskiden Kabalı, Emelas gibi isimlerle anılan ilçenin, M.Ö. 5. yüzyılda bölgede yaşayan Likyalılara kadar uzanan köklü bir tarihi vardır. Birçok medeniyetin izlerinin sürüldüğü bölge, Roma, Bizans, Selçuklular Dönemleri’ni yaşamış, Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına girmiş ve Teke Paşaları’nın ikamet yeri olmuştur.

Elmalı, Torosların arasına sıkışmış bir plato üzerine, deniz seviyesinden 1150 metrelere varan bir yüksekliğe konumlanmıştır. İlçe, serin ve temiz yayla havasıyla, Antalya ve komşu ilçelerin yaz sıcaklarından kaçış noktasıdır. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanan ilçe, meyve üretimi ile ön plana çıkar. Türkiye’nin elma üretiminin yaklaşık %14’ü, ilçeye aittir. 

Zengin bir mutfak kültürüne sahip ilçenin ön plana çıkan lezzetleri arasında, eğeli bamya, sulu salata, Arabaşı çorbası, tas kebabı, kölle, un helvası gibi yöresel yemekler vardır.

İlçede dokumacılık ve el sanatları çok gelişmiştir. Yörük kültürünün izlerinin görüldüğü Elmalı’da, zengin renk ve motiflere sahip, keçi kılından dokunan çul kilimler, dayanıklılıklarıyla oldukça ünlüdür. Ahşap işçiliği, bakırcılık, kuyumculuk, demircilik, taş işlemeciliği de yoğun uğraşlar arasındadır. 

Bitki örtüsü bakımından oldukça zengin olan bölge, ağırlıklı olarak sedir ormanları ile kaplı eşsiz bir tabiata sahiptir. İlçeye yaklaşık 55 km. uzaklıkta, 15.889 hektarlık alana yayılan Çığlıkara Ormanı, birçok farklı tür ağaç türüne ev sahipliği yaparak, doğa tutkunlarını cezbetmektedir.  

Tarih ve kültürle yoğrulan Elmalı, geçmiş ve günümüz arasında köprü kuran, geleneksel değerlerini başarıyla koruyarak gelecek nesillere aktarmayı başaran bir ilçedir. Sınırları içerisinde bulunan tarihi ve arkeolojik yapılar, geleneksel olarak düzenlenen festival ve şenlikler sayesinde ilçe, kültür turizmi bakımından pek çok alternatife sahiptir.  Tarihi Elmalı Yeşilyayla Yağlı Pehlivan Güreşleri, Elmalı – Tekke Köyü Abdal Musa Şenlikleri ve Hıdrellez Şenlikleri, her yıl yüzlerce ziyaretçiyi ağırlamakta ve katılımcılara renkli anlar yaşatmaktadır.

Anadolu kültürünü yansıtan Tarihi Elmalı Evleri, çeşitli uygarlıkların izlerini, tarih öncesi çağları açığa çıkaran Semahöyük ve Müren Höyükleri, mozaik ve fresklerle süslü anıt mezarlar, tümülüsler, Selçuklu ve Osmanlı döneminden izler taşıyan camiler, ilçenin görülmeye değer başlıca zenginlikleri arasındadır.

Elmalı, otantik bir doku içerisinde kaybolurken hem dünü hem bugünü yaşayacağınız benzersiz bir atmosfere sahiptir. 

EDİTÖRÜN NOTU:

En az 500 yıllık geçmişleriyle ilçenin eski ve dar sokaklarını süsleyen, özgün motiflerle bezeli, rengarenk, cumbalı Tarihi Elmalı Evleri’nin, karakteristik dokularını yakından incelemeden,  

M.Ö. 3000’li yıllara ait bulgulara rastlanan, Bakır, Erken Tunç ve Demir Çağları ile Helenistik, Roma ve Bizans Dönemleri’nde yerleşim yeri olarak kullanılan Choma Antik Kenti’nin kalıntılarını keşfetmeden,

2400 m2 kapalı alanda, sekiz adet teşhir salonu ile yörenin tarihsel zenginliğini gözler önüne seren sayısız arkeolojik eserin sergilendiği Elmalı Müzesi’ni gezmeden,

Birçok endemik bitki türüne ev sahipliği yapan, florası ve faunası ile muhteşem bir zenginlik sunan Avlan Gölü’nün çevresinde doğayla baş başa kalarak büyüleyici manzaralara şahitlik etmeden,

Güneybatı Anadolu’nun en büyük ve en görkemli eserleri arasında gösterilen, Osmanlı Devri Türk Mimarisi’nin merkezi planlı – tek kubbeli türünün en gelişmiş ve seçkin örneklerinden biri olan Ömer Paşa Camii’ni görmeden

Elmalı’dan ayrılmayın!