Demre’de, mavi ve yeşilin kucaklaştığı koylar, tekne turları, eşsiz sualtı güzellikleri, göz alıcı tarihi eserler ve renkli aktiviteler, sizleri bekliyor.
Antalya Körfezi’nin batısında, il merkezine 150 km. uzaklıkta yer alan Demre, batısında Kaş, doğusunda ve kuzeyinde Finike, güneyinde Akdeniz ile çevrilidir.
Eski çağlarda Myra olarak adlandırılan ve M.Ö. 5. yüzyılda kurulduğu düşünülen kent, Likya Birliği’nin en önemli şehirlerinden biridir. M.S. 2. yüzyılda metropolis niteliği kazanan Myra, Bizans Dönemi’nde dini ve siyasi başkent olmuş ve Aziz Nikolaos'ın piskoposluk yaptığı yer olması sebebiyle de tüm Orta Çağ boyunca ününü korumuştur. 12. yüzyılda Selçukluların hakimiyet altına aldığı kent, 1390 yılında Osmanlıların egemenliğine girmiştir. 1904 senesinde Eynihal ismiyle köy olan yerleşim bölgesi, 1987 yılında Kale adıyla ilçe olmuştur. 2005 yılından itibaren ise Demre olarak adlandırılmaktadır.
472 km2’lik bir yüzölçümüne sahip, üç tarafı dağlarla çevrelenen ilçenin kurulu olduğu alüvyonlarla kaplı Demre Ovası, bereketli topraklardan meydana gelmiştir. Ekonomisi tarıma dayalı ilçede, seracılık faaliyetleri yoğun olarak yapılırken, turfanda sebze ve narenciye de önemli bir gelir kaynağıdır. Ayrıca ilçe, Demre Sivrisi biberi ile oldukça ünlüdür.
Coğrafi konumu, tarihi ve doğal güzellikleri ile Antalya’nın önemli turizm destinasyonlarından biri olan Demre, dini konumu itibarıyla da Hristiyan dünyasının ilgisini çekmektedir. Hıristiyanların hac yolu üzerindeki ilçede, her yıl 6 Aralık’ta, Noel Baba etkinlikleri yapılmaktadır.
Akdeniz’in keyif veren güzelliklerini doyasıya yaşayacağınız atmosferi, ılıman iklimi, akvaryumu andıran berrak denizi, çoğuna sadece tekne ile ulaşım sağlanabildiği için bakirliğini yitirmeyen koyları, tarih öncesi çağların izlerini sürebileceğiniz antik kentleri ile bu son derece şirin ve sempatik ilçe, turistler için bir cazibe merkezi olmayı sürdürmektedir.
EDİTÖRÜN NOTU:
Likya, Roma ve Bizans Dönemi’ne ait kalıntılar barındıran, hem su altındaki hem su üstündeki olağanüstü güzellikleriyle ünlü Kekova Bölgesi’nde mavi tura çıkmadan,
M.Ö. 5. yüzyıla dayanan tarihsel geçmişi ile Likya Medeniyeti’ne başkentlik yapmış Myra Antik Kenti’nin eşsiz bir işçilik örneği olan kaya mezarlarını ve günümüze ulaşan görkemli kalıntılarını keşfetmeden,
‘Mucizelerin Azizi’ olarak bilinen, yoksullara yardım etmesi ve hediyeler dağıtması nedeniyle çok sevilen Aziz Nikolaos anısına, Myralılar tarafından yaptırılan St. Nicholas Kilisesi’ni ziyaret etmeden,
Myra Antik Kenti’nin liman şehri Andriake Örenyeri’nde kurulu olan, Likya Birliği’nin önemli kentlerinden Xahthos, Tilos, Olympos, Patara, Myra, Arykanda, Pınara, Antiphellos gibi antik kentlerin kazılarında keşfedilmiş sayısız eserin sergilendiği Likya Medeniyetleri Müzesi’nde, geçmişin izlerini sürmeden,
Likya Medeniyetleri Müzesi ile Çayağzı Liman Yolu arasında yer alan ve yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Andriake (Demre) Kuş Cenneti’nde, eşsiz canlıları gözlemleyerek doğayla baş başa kalacağınız saatler geçirmeden
Demre’den ayrılmayın!